Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Mart 2024
TCMB FAİZİ ARTIRMASI İÇİN KÖŞEYE SIKIŞTIRILMAK MI İSTENİYOR NE!

Önce nisan ayına işaret edildi; Merkez Bankası’nın nisanda politika faizini 5 puan artırabileceği, hatta artırması gerektiği ileri sürüldü. Daha nisan tartışması bitmeden adeta el yükseltildi, bu sefer faiz artışının martta olması gerektiği dile getirildi.

TCMB FAİZİ ARTIRMASI İÇİN KÖŞEYE SIKIŞTIRILMAK MI İSTENİYOR NE!

Şimdi tahminler hem oran, hem zaman olarak havada uçuşuyor…

3 puan diyen de var, 5 puan diyen de…

Mart diyen de, nisan diyen de…

Ve bunu söyleyenler hep yabancı bankalar.

Niye ki?        

Yabancı bankalar Türkiye’de faizlerin yükseltilmesini niye bu kadar önemser ve ister?

Herhalde bu sayede Türkiye’de enflasyonla mücadele hızlansın ve daha sağlam temellere dayanılarak yürütülsün diye değil.

Siz hiç yabancıların Türkiye’de enflasyonla mücadelenin yalnızca para politikasıyla yürütülemeyeceğine ilişkin şöyle detaylı bir çalışması, bir açıklaması olduğunu gördünüz mü? Onlar, tabii ki kendi açılarından haklı olarak Türkiye’de yatırım yaptıkları takdirde nasıl daha çok ve risk üstlenmeden para kazanabilirler, onun peşindeler; o da yüksek kurla olur, yüksek faizle olur.

Gelirken-alırken!        

Hiç unutulmaması, gözden uzak tutulmaması gereken bir gerçek var.

Yabancılar Türkiye’de yatırım yapacaksa…

Bir, gelirken kazanmak ister, yani kur yüksek olsun ister.

İki, alırken kazanmak ister, yani faiz yüksek olsun ister.

Şimdi… Kur yükseliyor ama belli ki istenilen ölçüde değil. Ay ortalaması bazında ocakta 30, şubatta 30.70 olan dolar kuru, martın henüz yarısına bile gelmeden 31.62’ye çıktı. Yani önceki iki aydaki harekete göre belirgin bir artış var.

Üstelik bu ay dövize olan talep canlı ve bu da kuru tutmaya çalışan Merkez Bankası’nın daha fazla rezerv kaybetmesine yol açıyor.

Bir kısır döngüye girildi adeta ve “birileri” bunu el ovuşturarak izliyor. Ama belli bu yeterli bulunmuyor.

Vatandaştan gelen döviz talebiyle kurun yükselmesi Türkiye’de portföy yatırımı yapmak isteyenlerin iki türlü işine gelecek.

Biraz önce belirttiğim gibi Türkiye’ye girişte kur yüksek olduğu için aynı miktar dövizle daha çok TL elde edebilecekler. İkincisi girişteki yüksek kur, daha sonraki artışların düşük kalması demek.

Ama bu da yetmez! Merkez Bankası da faiz artırmalı ki ekmek kadayıfı kaymaklı olsun!

Yabancı hem yüksek dövizden giriş yapsın, hem yüksek faizden alış…

Önceki PPK metinleri neyin işaretini veriyor?

Para Politikası Kurulu, ocak ayında politika faizinin yüzde 42.5’ten yüzde 45’e yükseltilmesinden sonra yaptığı açıklamada ne demişti, hatırlayalım:

“Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir.”

Söylenen açık; parasal sıkılaştırmanın etkileri öyle bugünden yarına görülemez, deniliyor. Doğru, görülemez. Ama “gerekli parasal sıkılık düzeyine” gerçekten ulaşılmış mıdır, o tabii ki tartışılır. Eğer ulaşılmamışsa, bu sıkılaştırmanın etkileri gecikmeli de olsa görülmeyecek demektir.

Daha sonra ne diyor Para Politikası Kurulu?

Önce mevcut faizin hangi koşullar sağlanana kadar sürdürüleceği, yani indirimin ne zaman söz konusu olabileceği dile getiriliyor. Zaten böyle bir durum gündemde olmadığı ve hatta normal gidişatla bu yıl hiç gündeme gelmeyeceği için bu konu üstünde durmaya gerek yok.

Sonra geliyoruz hangi durumda faiz artışına gidilebileceğine ilişkin yaklaşıma…

Şubat ayı metnindeki ifade aynen şöyle.

“Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.”

Merkez Bankası’nın ocak ayındaki yüzde 6.70’lik enflasyonu pek önemsemediği ve bu oranın ocak ayına özgü bir artış olarak değerlendirildiği biliniyor. Zaten Merkez Bankası açıklanan oranları değil, mevsimsellikten arındırılmış oranları esas almayı tercih ediyor. Ocak ayının mevsimsellikten arındırılmış oranı da yüzde 5 dolayında hesaplanıyor.

Şubatta açıklanan artış yüzde 4.53, mevsimsellikten arındırılmış artış ise yüzde 4 dolayında.

Merkez Bankası ilk altı ayda ocak ayı dışında arındırılmış aylık artışları yüzde 3 dolayında bekliyordu. Buna göre ocak ayını tümüyle ayrı tutsak bile şubatta bir şaşma var.

Soru şudur; Merkez Bankası kendince bir ayda ortaya çıkan bu sapmayı gelecek aylar için kalıcı bir bozulma olarak görüyor mudur? Belki daha önemlisi iki ay önce “gerekli parasal sıkılık düzeyine erişildi” diyen Merkez Bankası, şimdi tutup “Yanılmışım, o sıkılık düzeyine erişememişiz” ya da “O sıkılık işe yaramıyormuş” der mi?   Derse haftaya bugün, yani 21 Mart’ta politika faizi artırılacaktır. Aksi halde mart ayı yüzde 45 faizle geçilecek ve tüm tartışma nisan için sürdürülecektir.

Hem Merkez Bankası mart ayı için bir faiz artışının gerekli olduğu sonucuna varsa bile seçime giderken buna izin çıkar mı, onu da iyi düşünmek gerekir.

KAYNAK Alaattin Aktaş / Ekonomim.com
DİĞER HABERLER
ASGARİ ÜCRET TOPLANTISI ARALIKTA
ASGARİ ÜCRET TOPLANTISI ARALIKTA

Asgari ücret zammının gerçekleşen enflasyona mı yoksa hedef enflasyona göre mi yapılacağı bir süredir kamuoyunda tartışılıyor.

ASGARİ ÜCRET İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİMİZ
ASGARİ ÜCRET İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİMİZ

Asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırlarının çok altında kalması nedeniyle yapılacak zammın tutarı hep tartışılır. Asgari ücrete yapılacak zam, işverenin üretim maliyetine daha fazla yansıtılacağından enflasyon da artarak kontrol edilemeyecektir.

10 KİŞİDEN 8’İ DERTLİ AMA ŞİMŞEK ‘OLUMLU’
10 KİŞİDEN 8’İ DERTLİ AMA ŞİMŞEK ‘OLUMLU’

İktidarın ana gündemine giremeyen ekonomik kriz, yurttaşa göre ülkenin en büyük sorunu. Hanehalkının enflasyon beklentisi ise asgari ücrette zam tartışmalarının odaklandığı oranları neredeyse 3’e katladı.

REEL KESİMİN GÜVENİ HEM ARTIYOR, HEM AZALIYOR!
REEL KESİMİN GÜVENİ HEM ARTIYOR, HEM AZALIYOR!

Farkındayım, tuhaf bir başlık oldu. Güven duygusuna ilişkin bir gösterge nasıl olur da hem artarak olumlu yönde seyreder; hem de azalarak olumsuz bir gidişat sergiler diye düşünüyorsunuzdur.