TEHLİKELİ YOLCULUK BAŞLADI
Tarımda hasat zamanının gelişiyle mevsimlik tarım işçilerinin hareketliliği başladı. Yılın yarısı bitmemişken ölen 148 işçiye, ´tehlikeli yolculuk´ nedeniyle yenilerinin eklenmesinden korkuluyor
Tarımda hasat zamanının gelişiyle mevsimlik tarım işçilerinin hareketliliği başladı. Yılın yarısı bitmemişken ölen 148 işçiye, ‘tehlikeli yolculuk’ nedeniyle yenilerinin eklenmesinden korkuluyor
Yaklaşık 3 milyon mevsimlik tarım işçisinin Güneydoğu illerinden ‘tehlikeli’ yolculuğu başladı. Önce Doğu’dan Batı’ya ardından Karadeniz’e doğru yol alan işçiler, evlerinden aylarca uzakta, sosyal güvencesiz ve yevmiye karşılığı çalışıyor. Bindirildikleri kamyonet ve römorklarda taşınan işçilerin çoğunlukla Şanlıurfa ve Mardin’den başlayan yolculukları, onlar için ‘ölüm’ yolculuğu oluyor.
Mevsimlik işçiler, daha önce Soma faciasında gündeme gelen ‘dayıbaşılık’ sistemine benzer şekilde iş buluyor. İşçi temin eden ‘aracılar’ vasıtasıyla maaile tarlaya giden işçiler, tarlaya ulaşımda güvensiz şekilde taşınıyor. İş aracıları ciddi paralar kazanırken işçiler ise düşük yevmiyelere ve sosyal güvencesiz şekilde çalışıyor. Ulaşım standardı ise maliyeti düşük ancak tehlikesi yüksek şekilde sağlanıyor. Bu da genellikle, koltukları olan bir minibüs yerine kamyonet kasası ya da traktör römorku oluyor. Önceki gün Şanlıurfa Suruç’ta 2 işçinin öldüğü 25 işçinin de yaralandığı trafik kazası bu yolculuklardan sadece biri…
‘İş kazası sayılsın’
Çalışma yaşamında işçilerin karşılaştığı kaza ve ölümleri izleyip raporlaştıran İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne (İSİG) göre, işçi ölümlerinin yoğunlaştığı dört sektör arasında ‘değişmeyen’ sektör tarım. İSİG verilerine göre, 2016’nın ilk 5 ayında en az 148 tarım işçisi çalışırken yaşamını yitirdi. İşçilerin en çok, trafik – servis kazalarında, düşme, ezilme – göçük nedeniyle yaşamını yitirdiği belirlenirken, yalnızca Mayıs ayında trafik kazası nedeniyle 22 işçi yaşamını yitirdi. İSİG hukukçularından Erbay Yucak, tarım işçilerinin çalışma koşulları dışında taşıma koşullarının da oldukça tehlikeli yapıldığını belirterek, “İşçiler, insanlık koşullarından uzak şartlarda çalışıyor. Bu tip kazaların iş kazası sayılması gerektiğine inanıyoruz. İşe gidiş süreci de çalışmanın bir parçası” dedi.
‘Can kaybı fazla oluyor’
Mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi ile ilgili Başbakanlıktarafından 2010’da bir genelge de yayımlandı. Genelgenin 3’üncü maddesinde “Göç döneminde yolculukların güvenli ve sağlıklı yapılabilmesi maksadıyla, koordinasyon sağlanacak, trafik denetimleri artırılacak, araç ve trafik güvenliğinin gerektirdiği kontroller hassasiyetle ve sıklıkla yapılacak” ifadesi yer alırken, 4’üncü maddede ise ihtiyaca göre tren seferlerinin artırılmasından söz ediliyor. Mevsimlik tarım işçileri konusunda akademik çalışmalar yapan araştırmacı Dr. Uygar Dursun Yıldırım, “Tarım işçilerinin trafik kazalarında hayatını kaybetmelerinde üstü açık araçlar ve aşırı yük en büyük neden. Engebeli yollarda yapılan her 10 taşımadan 1’inde kaza oluyor. Bu kazaların can kaybı da oldukça fazla oluyor. Olumsuz şartlardaki taşımayı denetlemekle yükümlü idari birimler bunu yeterince yapmıyorlar. İş veren de maliyeti düşürmek için taşıma şartlarının ucuz olmasını tercih ediyor. Ulaşımın bu kadar geliştiği bir dönemde işçilerin trafik kazalarında ölmesi, tartışılması gereken bir konu” diye konuştu.