TEKEL DAYANIŞMA GRUBU KURULDU / RADİKAL GAZETESİ
Sanatçı, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan 44 kişilik bir grup, işçilere destek olmak için TEKEL Dayanışma Grubu´nu kurdu.
Sanatçı, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan 44 kişilik bir grup, işçilere destek olmak için TEKEL Dayanışma Grubu’nu kurdu.
Sanatçı, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan 44 kişilik bir grup, Ankara’da 23 gündür eylem yapan TEKEL işçilerine destek olmak için TEKEL Dayanışma Grubu’nu kurdu. Grupta, sanatçılardan Berhan Şimşek, Ferhan Şensoy, Levent Kırca, Müjdat Gezen, Kandemir Konduk; gazetecilerden Emin Çölaşan, Ali Sirmen, Banu Avar, Enver Aysever, Şükran Soner, Ümit Zileli, Tuncay Mollaveisoğlu, Rıza Zelyut; akademisyenlerden Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Aziz Konukman ve Prof. Dr. Alpaslan Işıklı da bulunuyor.
TEKEL Dayanışma Grubu, yarın Ankara’da TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası önünde, 14 Ocak’ta da İstanbul’da tüm halkı işçilere destek olmaya çağıracak.
TEKEL Dayanışma Grubu’ndan yapılan yazılı açıklamada, TEKEL’in İçki Bölümü’nün 2004 yılında kasasında bulunan 348.4 trilyon ve 70 milyon TL değerindeki içkiyle beraber 292 milyon dolara bir konsorsiyuma devredildiği hatırlatılarak, 2006 yılında da içki bölümünün yüzde 92 hissesinin Amerikan Teksas Pacific Group’a 3 katı fiyatla 810 milyon dolara satıldığı kaydedildi.
Açıklamada, özelleştirme sonrasında 9 fabrikanın (Ankara, Çanakkale, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Ürgüp, Şanlıurfa, Kırıkkale, Yozgat) kapatıldığı ifade edilirken, yalnızca 10 fabrikanın faaliyette olduğu belirtildi. İşçi işini kaybettiği, üzüm üreticisinin ise üzümünü satacak fabrika bulamadığının iddia edildiği açıklamada, TEKEL‘in Sigara Bölümünün, 2008 yılında 1 milyar 720 milyon dolara British American Tobacco‘ya satıldığına dikkat çekildi. Satış sonrası İstanbul, Adana, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikalarının kapatıldığı vurgulanarak, yalnızca Ballıca Fabrikası çalışır durumda olduğu belirtildi. Ayrıca açıklamada, tütün üretici sayısının 477 binden 194 bine düştüğüne işaret edilerek, üretimin 200 bin tondan 93 bin tona gerilediği, köylü ve işçinin üretim alanlarını yitirdiği ve piyasanın yabancılaştırıldığı savunuldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
‘Piyasa yabancı tekelin insafına bırakılmıştır ‘
"Reji İdaresi boyunduruğundan sonra, şimdi de piyasa, yabancı tekelin insafına bırakılmıştır. Son olarak, Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), Türkiye geneline yayılmış 60 Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü‘nün kapatılmasına karar vermiştir. Bu işletmelerde çalışan 12 bin işçiye, 4-C statüsü dayatılmaktadır. Bu dayatmaya karşı çıkan, fabrikalarını ve üretimlerini savunan işçiler, biber gazı, basınçlı su ve orantısız güç kullanımı ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu arada, altı şeker fabrikamız, sessiz sedasız, iki yıllık karına karşılık gelen bir bedelle, 606 milyon dolara satılmış bulunuyor. Danıştay‘ın bu alandaki yürütmeyi durdurma kararı umut vericidir. Özelleştirme sürerse, tütün çiftçisi ve işçisinden sonra, sırada şeker pancarı çiftçisi ve şeker işçileri var. Süreç, Anadolu‘nun can damarlarının kesilmesi sürecidir. Kapatılan fabrikalar, boş kalan tarlalar, işsiz kalan – yoksullaştırılan halkımız, Türkiye‘nin bağımlılaştırılmasının fotoğraflarını oluşturmaktadır. Sırada hepimiz varız, işçiye sıkılan biber gazı hepimize sıkılmıştır diyen ve aşağıda imzaları olan bizler, sürecin sembolü olan TEKEL işçileri ile dayanışmamızı göstermek için, 7 Ocak 2010 günü Ankara Kızılay‘da; 14 Ocak 2010 günü ise İstanbul Cevizli‘de, saat 12:30‘da işçi kardeşlerimizle beraber olma kararı aldık. Tüm halkımızı bu dayanışmaya katılmaya çağırıyoruz. Bu davet hepimizindir."(anka)