TEKEL DİRENİŞİNİN SİMGESİ: KADINLAR
Haftalardır sorunlarının çözümü için eylem yapan TEKEL işçileri Ankara’nın ayazında eylemlerine devam ediyor. Eşine az rastlanır bu eylemin en ön saflarında ise kadınlar var.
Haftalardır sorunlarının çözümü için eylem yapan TEKEL işçileri Ankara’nın ayazında eylemlerine devam ediyor. Eşine az rastlanır bu eylemin en ön saflarında ise kadınlar var.
TÜRKİYE’nin farklı yerlerinden sadece emekleri için mücadele etmeye gelmiş TEKEL işçisi kadınlar Ankara’da şiddetin her türlüsüne maruz kaldı. TEKEL işçisi kadınlar, günlerdir yaşadıklarını Ankara Hürriyet’e anlattılar.
Alev Toyalan, 37 yaşında ve evli İzmir’den gelmiş. 17 yıldır TEKEL’de çalışıyor. Hiçbir mücadele başarısız değildir diyor. Medyanın kullandığı ‘işçiler Ankara’nın ayazında direniyor’ ifadesini bile TEKEL işçileri için başarı olarak görüyor. Toyalan ‘Türkiye’de kadın olmak güzel de kadın işçi olmak çok zor. Biz kadınlığımızı tam olarak yaşayamıyoruz. Örneğin annelik yapamıyoruz, çocuğumuzla, eşimizle yeterince ilgilenemiyoruz. Bu bizim için mutsuzluk tabi. İlk zamanlar eylem yapmamız çevremizden tepki gördü. Komşularımız tanıdıklarımız ‘siz boşuna mücadele ediyorsunuz diyorlardı; ama şimdi herkes arkamızda herkes bizi destekliyor.
Ankara’ya TEKEL destanı yazdık
Naşide Kumaş, 38 yaşında, Bitlisli hiç evlenmemiş, 20 yıldır çalışıyor. 49 günümüz sürekli direniş, kar, yağmur içinde geçti; ama bütün bunların kendilerini yıldırmadığını söylüyor. Kumaş, “Biz ekmek mücadelemizin peşindeyiz. Başarılıda olduk mücadelemizde. Ankara’ya TEKEL destanı yazdık. Herkese, Türkiye’deki tüm emekçilere örnek olduk. Çalışan bir kadın olduğum için çok mutluyum. Kendimi kadınlar adına mücadele ediyormuş, onları temsil ediyormuş gibi hissediyorum” diyor.
Abdi İpekçi’yi biz yaşadık,
siz televizyondan seyrettiniz
Yıldız Gök 21 yıllık TEKEL işçisi, Batman’dan gelmiş, evli ve 41 yaşında. Gök, ‘Ev ve çocuklar arasında mekik dokurken emeği, mücadeleyi öğrendik biz’ diyor. Eylemin çok başarılı olduğunu, iyi direndiklerini anlatıyor. Kararlı bir duruşla, ‘Abdi İpekçi’yi biz yaşadık, sizler televizyondan seyrettiniz’ derken biraz dert yanıyor. Gök sözlerine şöyle devam ediyor: ‘Biz çocuklarımız için yaşıyoruz. Ben emeğimin karşılığını alıp çocuklarıma iyi bir gelecek hazırlamak istiyorum’
Erkeklerimiz camiye gidip namaz kılamıyor
Turki Askar, İstanbul’dan geliyor. Gününün çoğunu çadırında dinlenerek geçiriyor. Konuşurken sık sık gözleri doluyor. Askar, ‘herkes burada olma nedenimizi maaşın düşürülmesi olarak değerlendiriyor. Hayır değil. Biz 12 ay çalışabileceğimiz bir iş istiyoruz. Biz emeğimiz, ekmeğimiz için çocuklarımızın ölmemesi için, dilencilik, hırsızlık yapmamaları için buradayız. Evliyim 2 çocuğum var ve hastayım. Neden bize 4C’yi veriyorlar. 4C sadece bizim işimizi elimizden almıyor, hayatımızı da elimizden alıyor. Ben eve 4C ile dönemem, ilaç alırım, uyuşturucu haplar alırım ama eve 4C ile gidemem. Bize sendikanın yapamadığını AKP yapıyor. Onların söylemleri bizi birleştiriyor. Geçenlerde eşcinsellerden, travestilerden oluşan 250 kişilik bir grup bizi ziyarete geldi. Kendi bedenlerini satarak para kazanan insanlar bize kazandıkları paralarla yemek getirdiler. Burada birahaneler bize kadınlara yerlerini yatakhane olarak açtı; ama onlar bize camilerini açmadılar. Erkeklerimiz camiye gidip namaz kılamıyorlar. TEKEL’ci misiniz? Giremezsiniz; AKP’lilerden tepki topluyoruz. Hükümet bu durumdan utanmalı’ diye konuştu.