TEKEL İŞÇİLERİ 4-C’YE DİRENİYOR…
Tekel işçileri direniyor? Başlık bu! Neye, niçin direniyorlar?
Özlük haklarını kaybetmemek için…
Bu biraz yuvarlak bir laf değil mi?
Nedir özlük hakları?
Tekel işçileri direniyor? Başlık bu! Neye, niçin direniyorlar?
Özlük haklarını kaybetmemek için…
Bu biraz yuvarlak bir laf değil mi?
Nedir özlük hakları?
Her şeyin başı özelleştirmede…
* * *
1990’lu yıllarda özelleştirme uygulanırken, özel sektör, fabrikaları değil, çalışan işçileri de devraldı, devir sözleşmesinde “iş garantisi” vardı; fakat giderek bu madde “yok” sayıldı, bazı işçiler işten çıkarılmaya başlandı. Bu uygulama tepkiye uğrayınca Ecevit hükümeti bir formül buldu, 2000’e yakın işçiyi, işçi ihtiyacı olan kamu kuruluşlarına dağıttı.
* * *
İşçiye iş bulunmuştu, özelleştirmeyle patron olan özel sektöre de yine devlet eliyle yardım yapılıyor, işten çıkardığı işçilerin haklarını, yeni işyerleri olan kamu kuruluşları garanti altına alıyordu. Yani kısacası, özel sektör “sırtındaki kamburdan” kurtuluyordu.
* * *
Ak Parti iktidara gelince, özelleştirmeye hız verildi, devir sözleşmesine “işçi garantisi” konulmadı.
Yüzlerce işçi kapının önüne konuluyor, işçilerin sosyal hakları ellerinden gidiyordu.
Sivri bir örnek…
Emekliliğine birkaç ay kalan işçiler bile emeklilik haklarını alamadan işsiz kaldılar.
* * *
Bu uygulama da işçi tarafından tepkiyle karşılandı, haklarını alabilmek için hem hükümetin kapısını aşındırmaya, hem de Türk-İş’i uyandırmaya çalıştılar.
Eylemler sonunda bir formül bulundu.
İşten çıkarılan işçiler geçici işçi yapıldı.
Yani bu işçilerden bazıları bir yıl içinde 4 veya 10 ay çalıştırılacaktı.
* * *
Bunun en büyük sakıncası, işçinin o güne kadar kazandığı hakların silinmesiydi, sıfırlanmasıydı. İşte “4-C” buna deniliyordu, kıdem tazminatları buna göre düzenleniyordu. Hükümete göre kıdem tazminatları 41 bin lirayı buluyordu. İşçiler ise, tazminatın birkaç üst düzey işçiye yarayacağını belirtiyorlardı.
İşçilere göre, ortalama kıdem tazminatı 10 bin lira civarındaydı.
* * *
Bunlar işin ayrıntısı…
Aslolan şu…
Başbakan’a göre, “Bu işçiler çalışmadan para alıyorlar.”
MALİye Bakanı’na göre de, “Tekel işçilerine hükümet merhamet etti”, merhametten maraz doğdu.
Bakalım, Tekel işçilerinin günlerce süren bu direnmesi mi yaman yoksa Başbakan ile MALİye Bakanı’nın söyledikleri mi?
Kısacası, el mi yaman, bey mi yaman?
Göreceğiz…