TEKEL’DE ÖZELLEŞTİRİLME YANLIŞLARI
Tekel işçilerinin direnişini destekleyenler yanında, destekleyenleri (bu arada, bu köşenin yazarını) eleştirenler de var.
Tekel işçilerinin direnişini destekleyenler yanında, destekleyenleri (bu arada, bu köşenin yazarını) eleştirenler de var.
Eleştirenler şunları söylüyor:
– Özel sektörde işyerleri kapananların, işten çıkarılanların bir başka işe alınmaları için işverene direnme imkânları yok. Başvurabilecekleri tek yer iş mahkemeleri. Özel sektörde işsiz kalanlar için gösterilmeyen ilgi, kamu işçisine gösteriliyor.
– Bugüne kadar özellikle Tekel’de işten çıkarmalara tepki göstermeyen Yaprak Tütün İşletmeleri işçileri, kendileri işsiz kalınca direnişe geçti.
– Hükümet işçileri tam olarak aç ve açıkta bırakmıyor. Daha düşük ücretle de olsa, geçici süre için de olsa bir imkân sağlıyor. Bu özel sektör de olmaz.
Bu eleştirileri de dikkate alarak Ankara’daki direnişin özelliğini özetleyeme çalışayım.
Tekel özelleştirilirken sigara, alkol, tuz ve yaprak tütün işletmeleri ayrı paketler haline getirildi. Alkollü içecekler paketi 2003’de 292 milyon dolara Nurol-Limak-Özaltın-Tutsab Ortak Girişim Grubu’na, sigara fabrikaları ve “Tekel” markası 2008’de BAT’a (British American Tobacco) 1 milyar 720 milyon dolara satıldı. Göl tuzları işletmelerini 3 ayrı grup 120 milyon dolara, deniz tuzları işletmesini bir grup 6 milyon dolara aldı.
Tütün üreticisi sahipsiz kaldı
Dikkat buyurulursa, bu satın almalarda işten çıkarma şikâyetleri kamuoyuna pek yansımadı. Çünkü devredilen işletmelerdeki işçilerin bir bölümünü devralanlar çalıştırmaya devam etti.
Ankara’da direniş yapan işçiler, Tekel’in Türkiye genelindeki 56 Yaprak Tütün işletmesinde çalışanlar. Tekel sadece sigara üretmiyor, hem sigara üretmek hem de ihraç etmek için tütün satın alıyordu. Satın alınan tütünler de Tekel’in değişik yerlerdeki yaprak tütün işletmelerinde işleniyordu.
Tekel’in sigara fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra Tekel’in tütün alımı ve tütün ticareti de sona erdi. Yaprak tütün işleme tesisleri 2 yıldır iş yapmıyor. Yılbaşında kapılarına kilit vuruldu.
Bu işletmelerde çalışan 12 bin devamlı kamu işçisi ya tazminatını alarak işsiz kalacak ya da geçici personel statüsüyle devlette bir süre çalışabilecek. İşçiler daha önce ve aldıkları ücretle, emeklilik sürelerini tamamlayıncaya kadar kendilerine kamuda çalışma imkânının sağlanmasını bekliyor.
Tekel’in yaprak tütün işleme tesislerinin kapısına kilit vurulması sadece 15 bin çalışanın sorunu değil.
Ülke ekonomisini de ilgilendiren önemli bir gelişme. Çünkü (1) Yaprak tütün işleme tesislerinin kapanmasıyla, kamu tütün üretimini ve üreticisini desteklemekten tümüyle vazgeçmiş oluyor. (2) Devlet bir kamu kuruluşu olan Tekel aracılığıyla ülkenin geri kalmış bölgelerinde istihdam imkânı yaratmaktan ve yöre ekonomisine katkıda bulunmaktan vazgeçmiş oluyor.
Çok kişiyi işsiz bıraktı
Tekrarda yarar var: Tekel sadece sigara üretmiyordu, Türk tütününü ve tütün üreticisini destekliyor, yaşatıyordu.
Tütün ekonomi için çok önemli bir tarım ürünü. Daha doğrusu ürünü idi.
– 2000’de 578 bin aile 234 bin hektar toprağı işliyor, 208 bin ton tütün elde ediyordu.
– 2008’de 194 bin aile 146 bin hektar toprak işledi. 118 bin ton tütün elde etti.
– 2009’da aile sayısı ve toprak büyüklüğünün gerilediği, üretimim 90 bin tona düştüğü söyleniyor.
– 2000’de 100 bin ton tütün ihraç ettik. 372 milyon dolar gelir sağladık.
– 2008’de ihracat 42 bin tona, ihracat geliri 173 milyona geriledi.
– Tütün Türkiye’nin dünya pazarında rekabet avantajı olan bir tarım ürünü idi. 2.5-3 milyon insan ekmek yiyordu.
Bu sayı 1 milyona düştü. Görülüyor ki, Tekel’in özelleştirilmesindeki hatalar sonucu işsiz kalanlar sadece Ankara’da direnen yaprak tütün işçileri değil. Daha önce Tekel işletmelerinde çalışanlar, daha da önemlisi tütünle geçinen çok sayıda üretici de işsiz kaldı.