15.07.2010
TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel Yönetim Kurulu, TEKEL işçilerine destek amacıyla 4 Şubat’ta AKP Lüleburgaz İlçe Binası önünde basın açıklaması yaptıkları için yargılanan Petrol-iş, Tümbelsen ve Kristal-iş yöneticilerinin hapis cezasına çarptırılmalarının hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmadığını belirterek basına ve kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:
TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK AMACIYLA AÇIKLAMA YAPAN SENDİKACI KARDEŞLERİMİZE VERİLEN HAPİS CEZASINI PROTESTO EDİYORUZ!
Kristal-iş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, Petrol-iş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, Tümbelsen Kırklareli Şube Başkanı Enver Turan ve Kristal-iş Trakya Şube görevlisi Raif Arda’nın Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten birer yıl üçer ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtilmektedir.
Sendikacı kardeşlerimizin mahkum olmalarının gerekçesinin, TEKEL işçilerinin 4/C mücadelesine destek amacıyla 4 Şubat’ta AKP Lüleburgaz İlçe Binası önünde basın açıklaması yapmaları olduğu anlaşılmaktadır.
Gösteri ve protesto hakkı, tüm demokratik ülkelerde en özen ve saygı gösterilen haktır. Bir ülkede yerleşik olan demokrasi anlayışının birinci kriteri bu hakkı kullanma özgürlüğüdür. Türkiye özellikle son senelerde bu manada dünyanın en itibarsız ülkeleri arasına girmiştir.
Demokratik hak arama özgürlüğüne tahammülsüzlüğün, hak arayanlara destek verenler ölçüsünde genişlediğini görmek gerçekten ürküntü vericidir. İktidar partisinin ilçe binası önünde basın açıklaması yapmanın suç kabul edildiği bir ülkede hukuk devletinden söz etme imkanı yoktur.
AKP’nin otoriter eğilimleri artmıştır. En küçük bir hak arayışı bile, şedit bir şekilde cezalandırılmaktadır. En kötüsü de hukukun siyasete alet edilmesidir. Objektiflik, hakkaniyet, adalet ve özgürlüklerin korunması ilkelerinin yerini, her ne olursa olsun “iktidar partisini korumak” önceliği almıştır. Hukuk devletinden polis devletine doğru hızla yol alınmaktadır.
Sözümona AB normlarına uyarlandığı ve evrensel hukuk anlayışına uygun hale getirildiği iddia edilen ceza yargılama sisteminin, sosyal, siyasal ve ekonomik hak arayışı içindeki kitleler için, kitlelerin önderleri için, yeni bir tehdit unsuru haline dönüştüğünü görmek de başka bir kaygı verici husustur.
Bu karar, her türlü demokratik hak arayışı içine giren, kitle hareketi ve gösterilerine katılanları korku ve baskı çemberi altında tutmak için kullanılabilecek, tehlikeli ve özgürlükleri yok edici bir nitelik taşımaktadır.
TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, sendikacı dostlarımıza yapılan bu haksızlığı ve adaletsizliği protesto ediyoruz.
Baskılar sendikal hareketin dinamizmini ve özgürlük arayışını yok edemeyecektir.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.