THY’DE GREVE BİR ADIM KALA…
HAVA-lŞ Sendikası ile işveren arasında bir anlaşma olmazsa THY´de yarın, yani 15 Mayıs saat 03.00´de grev başlıyor. Sendika son ana kadar uzlaşma için görüşme yolunu açık tutsa da işveren katı tutumunu sürdürüyor.
HAVA-lŞ Sendikası ile işveren arasında bir anlaşma olmazsa THY’de yarın, yani 15 Mayıs saat 03.00’de grev başlıyor. Sendika son ana kadar uzlaşma için görüşme yolunu açık tutsa da işveren katı tutumunu sürdürüyor. THY işvereninin en büyük kozu, hükümetin grevi ertelemesi. İşveren bu arada grevi kırmak için de, çalışanlar üzerinde çeşitli baskılara başvuruyor.
Hava-İş Sendikası, 11 Mayıs cumartesi günü tüm sendikalara, meslek kuruluşlarına, siyasi partilere ve demokratik kitle örgütlerine bir çağrıda bulunarak Galatasaray Meydanı’nda grev süreci ile ilgili bir basın açıklaması yapılacağını ve ardından Taksim’e yürüneceğini bildirdi. Cumartesi günü yoğun güvenlik önlemleri arasında Galatasaray Meydanı’nın önü ve arkası çevik kuvvet polisleriyle dolduruldu. Galatasaray Lisesi’nin önü bir anlamda abluka altına alınmıştı. Öndeki polisler, gaz maskelerini taktılar. Taksim’e kesinlikle yürüyüş izni verilmeyeceğini ancak basın açıklaması yapılabileceğini bildirdiler. Basın açıklamasının yapılacağı saat 14.00 dolayında 500-600 kişi toplanabilmişti.
Toplananların büyük çoğunluğunu da, öğrenciler, siyasi grup, dernek ve partilerin gençlik kesimi oluşturuyordu. Belli sayıda sendika yöneticisi ve sınırlı düzeyde de işçi vardı. Hatta bir polis müdürü, ”Burada işçiler yok, kim yürüyüş yapacak"’ diye de sordu. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB da, ortak bir bildiri yayınlayarak Hava-İş’in eylemine destek vereceklerini açıklamışlardı. Galatasaray Meydanı’nda DİSK Genel SEKRETERİ Arzu Çerkezoğlu, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve sendikanın diğer yöneticileri ile KESK, TTB ve TMMOB’un birkaç yerel yöneticisi göze çarpıyordu. Hava-İş, Türk-İş’teki muhalefeti oluşturan Sendikal Güç Birliği Platformu’nun (SGBP) da üyesiydi.
SGBP Dönem Sözcüsü ve Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş ile Deri-İş, Tümtis başkanları ve yöneticileri vardı, yine platforma dahil bazı sendikaların da şube başkanları gelmişti. SGBP, güçlü bir şekilde temsil edilmemişti. Bu tür eylemlerde her zaman hazır bulunan Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da, polis müdürleriyle yürüyüş için pazarlık yapıyordu. Polis yetkilileri, yürüyüşü engellemekte kararlıydılar. Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin ve üyeleri, trafik sıkışıklığı nedeniyle meydana ancak 14.30 dolayında gelebildi.
Grev yasağını protesto ettikleri gerekçesiyle haksız yere işten çıkarılan 305 kişiden de belli bir sayıda katılım oldu. Özetle, işçilerin az sayıda olduğu sınırlı bir grubun katılımı söz konusuydu. Doğal olarak ancak gücünüz oranında etkili bir eylem yapabilirsiniz, 1 Mayıs dahil gücünüz zayıfsa, işçilerin katılımı azsa Taksim’e çıkarmazlar. .. Atilay Ayçin’in konuşmasından sonra basın açıklamasının bittiği belirtildi ve grup gaz yemeden, herhangi bir olay çıkmadan dağıldı.
THY işvereni, bir yandan ”grev erteleme" silahını gündemde tutarken öbür yandan uçuş personelini baskı ve tehditle grevden caydırmaya çalışıyor. Hemen hemen tüm uluslararası hava yollarında grev hakkı bulunurken THY’deki bir grev erteleme kararı, bu alanda haksız rekabete yol açabileceğinden AKP’yi zora sokuyor. Hava-İş Sendikası da, grevin kırılmasına ve uçuş emniyetinin zaafa uğratılmasına karşı büyük bir çaba harcıyor, tüm zorluklara rağmen grevi başarı ile sürdüreceklerini belirtiyor. Sendikal hareket açısından kritik bir süreçteyiz, bakalım ne olacak?