TÜİK’İN VERİLERİNDE DERİN SGK ÇELİŞKİSİ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) gelir ve yaşam koşulları araştırmasında yoksulluğun azaldığı belirtilse de gerçekler farklı.
TÜİK’in yoksulluk oranının en düşük olduğunu belirttiği Antep, Bingöl, Adıyaman gibi illerde yüz binlerce yurttaş aylık 150 liralık genel sağlık sigortası (GSS) primini ödeyemediği için borçlu duruma düştü.
150 LİRA BİLE ÇOK GELİYOR
TÜİK geçen hafta yayımladığı gelir ve yaşam koşulları araştırmasında göreli yoksulluk oranının en düşük olan bölgeleri yüzde 2,2 ile Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, yüzde 6,5 ile Bursa, Eskişehir, Bilecik ve yüzde 7,7 ile Antep, Adıyaman, Kilis olarak duyurdu.
Ancak TÜİK ve SGK verileri birbiriyle çelişki içerisinde. Doktor Ergün Demir ve Doktor Güray Kılıç’ın derlediği verilere göre TÜİK’in yoksulluk oranının düşük olduğunu açıkladığı illerde SGK verilerine göre sosyal yardım alan yüz binlerce yurttaş var.
TÜİK, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu illerin başında yüzde 14,4 ile Adana, Mersin illerini gösteriyor. Ancak SGK 2022 yılı verilerine göre GSS primlerini ödeyemeyenlerin en çok olduğu il Urfa. SGK verilerine göre Urfa’da 18 yaş üstü kişilerin yüzde 74’ü yani 810 bin kişi sağlık için yapması gereken ödemeyi yapamıyor. Sosyal güvencesi olmayan, geliri asgari ücretin 3’te 1’inden az olan ve buna bağlı olarak GSS primleri devlet tarafından ödenenlerinin sayısında ilk sırada yer alan Urfa TÜİK verilerinde yoksulluğun en yüksek olduğu iller arasında yer almıyor.
TÜİK verilerinde yoksulluk oranı en düşük olan iller arasında Bingöl, Antep, Adıyaman, Kilis yer alıyor. SGK 2022 yılı verilerine göre ise bu illerde 150 liralık sağlık primi ödeyemeyenlerin oranı oldukça yüksek. Adıyaman’da nüfusun yüzde 39,9’u, Bingöl yüzde 32,6’sı Kilis’te yüzde 26,2’si Antep’te ise yüzde 22’si 150 liralık sağlık sigortası primini ödeyemiyor.
Demir ve Kılıç şu değerlendirmede bulunuyor: “Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik belirsizlikle beraber temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve hayatını sürdürmekte güçlük çeken vatandaşların sayısı giderek artmaktadır. Milyonlarca hane elektrik, su, doğalgaz faturalarını, kiralarını ödeyemez, ocağında aş kaynamaz durumda olup gıda ihtiyaçlarını akşam pazarda çıkma gıdalarla veya tane ile satın alarak karşılamaya çalışmaktadır. Ancak TÜİK halka sahte mutluluk tablosu pazarlamaktadır. Muktedirlerin söylediği gibi sosyoekonomik düzey ve refah değil; aksine insani koşullarda yaşamı sürdürebilmek için yeterli gelire sahip olamama durumu yani yoksulluk giderek artmaktadır. TÜİK gelir dağılımının pandemi döneminde nasıl düzeldiğini ve yoksulluğun nasıl azaldığını açıklamak durumdadır. AKP iktidarının müdahalesi ile TÜİK, sanal iyilik hali yaratmak için verileri makyajlamakta ve manipülasyon yapmaktadır.”