TÜRK-İŞ 4-C’Yİ ILO’YA ŞİKÂYET EDECEK
Türk-İş, işçi ve memur sendikaları konfederasyonları ile görüşerek, 4/c statüsünü Uluslararası Çalışma Örgütü´ne (ILO) şikayet edip, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu´ndan (ETUC) TEKEL işçilerinin sorununun çözümü için uluslararası destek istedi.
Türk-İş, işçi ve memur sendikaları konfederasyonları ile görüşerek, 4/c statüsünü Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) şikayet edip, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’ndan (ETUC) TEKEL işçilerinin sorununun çözümü için uluslararası destek istedi.
İşçi ve memur sendikaları konfederasyonları, aldıkları "uluslararası işçi konfederasyonları düzeyinde TEKEL işçileriyle dayanışmanın artırılması için çaba gösterilmesi" kararı doğrultusunda girişimlerde bulundu.
Bu doğrultuda, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu imzasıyla ITUC ve ETUC’a, gönderilen "TEKEL İşçilerine Uluslararası Destek" başlıklı metinlerle destek talebinde bulunuldu.
Metinde, TEKEL işçilerinin daha önce özelleştirilen ve kapatılan SEKA ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü örneklerinde olduğu gibi sendika ve toplu sözleşme hakları ile başka kamu işyerlerine transfer edilme talebiyle yaklaşık 2 aydır eylem yaptıkları belirtildi.
TEKEL işçilerinin bu çerçevede sürdürdüğü eylemin ülkedeki tüm kesimlerin desteğini gördüğü ifade edilen metinde, TEKEL işçilerine sunulan 4/c statüsündeki istihdam biçiminin var olan hakları ortadan kaldırdığı kaydedildi.
"Destek acil ve kritik önemde"
ILO sözleşmelerine aykırı olduğu belirtilen 4/c istihdam biçimine Türkiye’de faaliyet gösteren tüm işçi ve memur konfederasyonlarının karşı çıktığı vurgulanan metinde, şu ifadelere yer verildi:
"Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK olmak üzere altı konfederasyon başkanı 4 Şubat 2010 tarihinde düzenlenen ‘bir günlük çalışmama hakkını kullanma eyleminin’ ardından 5 Şubat 2010 tarihinde KESK Genel Merkezi’nde bir araya gelerek atılacak adımları değerlendirmişlerdir.
Toplantıda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu talebinde bulunulması ve uluslararası işçi konfederasyonları düzeyinde dayanışmanın artırılması kararlaştırılmıştır.
12 Şubat 2010 tarihine kadar bir sonuç alınamaması durumunda konfederasyon başkanları yapılacak yaygın eylem biçimini ve tarihini görüşmek üzere Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’nde tekrar bir araya geleceklerdir.
5 Şubat 2010’da gerçekleştirilen toplantıda alınan karar doğrultusunda iki aya yakın süredir direnmekte olan ve direnişte açlık grevi aşamasına gelmiş bulunan TEKEL işçileri ile uluslararası dayanışmayı artırmak, acil ve kritik önem kazanmıştır.
Bu bağlamda atılacak adımları kararlaştırmak üzere dış ilişkiler departmanımız ilgili bölümlerinizle temasa geçecek neler yapılabileceği konusunda karşılıklı fikir alışverişinde bulunacaktır. Bu noktada sizden gelecek öneriler bizim için çok değerlidir. Bugüne kadar TEKEL eylemine vermiş olduğunuz destek için teşekkür ederiz."
ILO sözleşmelerine aykırılıklar
Kumlu’nun imzasıyla ayrıca "TEKEL İşçilerine Önerilen 4/c Uygulaması ILO Sözleşmelerine Aykırıdır" başlıklı metinle ILO’ya şikayette bulundu.
ILO Çalışma Standartları Direktörü Cleopatra Dombia Henry’ye gönderilen şikayette, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (c) fıkrasına göre bir mali yılda 11 ayı geçmemek üzere geçici personel alımının, "düşük ücret temeline dayalı örgütsüz işgücü kullanımının kaynağı" haline geldiği belirtildi.
Bu kapsamda çalışanların iş güvencesi haklarından mahrum bırakıldıkları ifade edilen şikayette, 4/c statüsüne ilişkin eleştiriler şöyle sıralandı:
** Bu kapsamdakiler ne memur ne işçidirler. Bu nedenle her iki çalışma tipinin çalışanları lehine düzenlenen hükümlerinin dışında bırakılmışlardır. Yani memurların ve işçilerin sosyal haklarının hiçbiri 4/c kapsamında çalışanlara tanınmamıştır.
** 4/c kapsamında çalışanların izin ve dinlenme hakları yetersizdir. Bu kişiler hakkındaki düzenlemeye göre çalışılan her ay için 2 gün izin ‘verilebilir’ denilmekte ve izin hakkı idarenin takdirine bırakılmaktadır. Bu durum hem iç mevzuatımıza ve hem de uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
** 4/c çalışanlarının işçi sendikaları kurma veya kurulu işçi sendikalarına üye olma hakları ortadan kaldırıldığı gibi, toplu sözleşme ve grev hakkı olmayan memur sendikalarını kurma ve üye olma hakları da yoktur.
** 4/c çalışanlarının hiçbir şekilde ücret pazarlık hakkı bulunmamaktadır. Bu kapsamda istihdam edilenlerin ücretleri, Bakanlar Kurulu tarafından tek taraflı olarak belirlenmektedir. Bu çalışanların fazla mesai hakları düzenlenmemiştir. Ayrıca, hiçbir şekilde ücret dışında ödeme yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.
** Özelleştirme veya kapatma nedeniyle bu kapsamda çalışmaya mecbur bırakılan işçilerin İş Kanunu’ndan ve sözleşmeden doğan her türlü hakları ortadan kaldırıldığı gibi, mevcut ücretleri de 2/3 oranında azaltılmakta, yoksulluk ve sefalet doğmaktadır. Ayrıca bu çalışanlar meslekleri göz ardı edilerek genel hizmetlerde çalıştırılmaktadırlar.
** 4/c çalışanlarının sosyal güvenlik hakları memur veya işçilere oranla büyük ölçüde azalmaktadır. Bu çalışma biçimi sağlıkla ilgili hakları belirsizliğe götürdüğü gibi yaşlılık aylığı konusunda da büyük kayıplara yol açmaktadır. Bu kapsamda çalışanlar hastalandıkları zaman geçici iş göremezlik ödeneği alamayacaklardır.
"TEKEL işçisinin mücadelesi sonucu" şubat ayında çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı ile 4/c statüsünde sınırlı iyileştirmeler yapıldığına işaret edilen başvuruda, bu düzenlemeye rağmen ILO sözleşmelerine aykırı çalışma koşullarının varlığını sürdürdüğü bildirildi.