Dünya hızla yeni bir döneme giriyor. Bütün ülkeler yeni duruma göre konuşlanıyor. Avrupa ülkelerinin Asya trafiği arttı.
En gözde ülke Çin. Onu Hindistan ve diğerleri izliyor.
Eş zamanlı olarak sanal para denemeleri var. Uzmanlar bunu “Dolar, Avro, Yen saltanatını yıkma denemeleri” olarak yorumluyor.
TÜSİAD’IN ÇIKIŞI
Türkiye’de de hareketlenme var. Asya’ya yönelik ilgi ve arayışlar giderek artıyor. İşadamları ile görüşüyorum. Birçoğu “Asya birimleri” oluşturmuşlar. Asya ekonomilerini inceliyorlar. Önümüzdeki döneme ilişkin planlar yapıyorlar.
Bu gelişmeler yaşanırken TÜSİAD’dan önemli bir çıkış geldi. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan TÜSİAD’ın 48. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada ana hatlarıyla şu tespitleri yaptı:
DÜNYADA
“Liberal ekonomi çöktü.”
“Gelir dağılımı bozuldu.”
“Liberal sistemin sadece Batı’nın emperyalist politikalarına hizmet ettiği fikri güç kazanıyor.”
“Batı’nın hegemonyası zayıflıyor.”
“Doğunun değerleri yükseliyor.”
“Dünyanın ağırlık merkezi batıdan doğuya kayıyor.”
“Çin, devlet güdümündeki ekonomilerin çökeceği inancını yerle bir etti.”
“Liberal demokrasi ve piyasa ekonomisinin tüm dünyaya barış ve refah getireceği beklentisi boş çıktı.”
TÜRKİYE’DE
“Nüfus kentlere yığıldı, köyler boşaldı.”
“Türkiye üretmiyor. Hem tarım, hem de sanayi üretiminde kan kaybediyoruz.”
“Üretmeden tüketiyoruz. Tüketmek için de borçlanıyoruz.”
“Fabrika arsaları ve tarlalarda inşaatlar yükseliyor. Büyüme kentsel ranta dayalı olursa, sınırlarını da rant çizer.”
“Üretime dayalı olmayan büyümenin sonu hüsrandır.”
SİYASETTE
“Kamu yönetiminde liyakat esas alınmalı.”
“Halk içinde kamplaşma ciddi sorun.”
“İktidar tüm toplumu kucaklamalı.”
“Yüzde 51’in onayı değil, yüzde 100’ün katılımı hedeflenmeli.”
“Muhalefet yapıcı projelerle halka umut aşılamalı.”
***
TESPİTLER YERİNDE
Tuncay Özilhan’ın açıklamaları sadece kendinin değil, iş dünyasının da görüşü. Sosyalist görüşleriyle tanınan bir ekonomist aradı. “Bu noktaya geleceğimizi düşünemezdim. Büyük patronların tespitleri yerinde. Altına imzamı atarım” dedi.
Dünyanın ağırlık merkezinin doğuya kaydığı gerçeğini görmeleri önemli. Tespitlerini açıkça paylaşmaları daha da önemli.
Uzun yıllardır Batı’dan gelen ciddi bir doğrudan yabancı yatırım yok. Gelenler de üretime değil vur kaça geliyor. Asya’dan gelen yabancı yatırımlar hem üretime geliyor, hem de artıyor.
Eskiden para Batı’daydı. Şimdi Asya’da. Asya ülkelerinin net döviz rezervleri trilyon dolarlarla ifade ediliyor. Türkiye açısından da dikkate alınması gereken bir durum. İş dünyası da her şeyin farkında.
DOĞRU TESPİT, UMUT VERİCİ
Hastalığa doğru teşhis, tedavinin başlangıcı. Teşhis doğru konulmazsa tedavi de olmaz. Bu nedenle iş dünyasının tespitleri gelecek açısından umut verici.
Hükümet iş dünyasının önerilerini dikkate almalı. İş dünyası da “hep bana rab bana” politikasını terk etmeli.
Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi batarsa hepimiz boğuluruz. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Türkiye olmazsa toplu sözleşme ne işe yarar. Önceliğimiz Türkiye” diyor.
Herkes aynı anlayışla hareket etmeli..!