VERİMLİLİK VE YAŞAM DİZİSİ NO.2 / EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME VE DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİNDE VERİMLİLİK
EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME VE DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİNDE VERİMLİLİK
EĞİTİMDE ETKİN ÖĞRENME VE DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİNDE VERİMLİLİK
EĞİTİMde amaç; düşünen, yaratan, üretebilen, sorun çözebilen ve öğrendiklerini yaşantıya dökebilen bireyler yetiştirmektir. Öğrencilerin bütün bu işlevlere sahip olabilmeleri, onların öğrenme sürecini “etkin öğrenme” haline dönüştürebilmeleri ile mümkündür. Etkin öğrenme tekniklerinin eğitimde kullanılması ile öğrenciye; katılımcılık, olumlu ve eğitim amacına uygun bilgi, tutum ve davranış değişikliği, öğrenilen şeyin yaşantıda kullanımı ve sorun çözücü düşünme yeterlilikleri kazandırılabilecektir. Etkin bir öğrenmenin gerçekleşmesinde öğrenci etkinlikleri dışında öğretmen/eğitici, okul/eğitim ortamı ve velinin tutum ve davranışları da önemli birer etkendir.
• ETKİN ÖĞRENME İÇİN VERİMLİ ÇALIŞMA
Öğrenmenin gerçekleşmesi için en temel girdi, öğrenci fonksiyonudur. Öğrencinin herhangi bir bilgi, tutum ve davranışı öğrenmesi için öncelikli olarak öğrenmeye istekli olması gereklidir. Öğrencinin başarılı olması etkin öğrenme ile gerçekleşebilir. Başarı derecesi ne olursa olsun, öğrencinin harcadığı çaba oranında başarı elde etmek istemesi son derece doğal ve normal görülen bir yaklaşımdır. Ancak öğrenci, harcadığı çaba oranında başarı gösteremiyorsa, çalışmanın verimsizliğinden söz etmek mümkündür. Bunun yanında bilgilerin ezberlenmesi yöntemi ile sınavlarda başarı sağlayan öğrenciler için etkin öğrenme ve çalışma verimliliğinden bahsedilemez. Çünkü ezber yolu ile öğrenilen bilgiler zaman zaman öğrencilere sınavlarda başarı sağlasa da, ezberlenen bilgi sorun çözmede ve yaşantıya uyarlanmada kullanılamaz. Kısaca, ezberlenen bilgi öğrenilememiş bilgidir ve çalışma, geçici başarı sağlayan verimsiz bir çalışmadır.
• ÇALIŞMA VERİMLİLİĞİ NASIL SAĞLANIR?
Öğrenciler, çalışmalarından verim elde edip, etkin öğrenme ile başarılı olabilmek için aşağıda sıralanan bazı konulara önem vermelidirler:
a) Öğrenci öncelikli olarak kısa ve uzun dönemli hedeflerini belirlemelidir. Örneğin; ileride inşaat mühendisi olmak istiyorum ve buna ulaşmak için fen derslerine daha çok eğilmem gereklidir gibi.
b) Öğrenci ders alışmaya başlamadan önce çalışma ortamını düzenlemelidir.
b.1) Öğrenciye mümkünse ders çalışabileceği bir oda, bu sağlanamıyorsa evin içinde uygun bir köşe veya yer ayrılmalı, buraya bir masa ve sandalye yerleştirilmelidir. Çalışma masa ve sandalyesinin öğrencinin fiziki yapısına uygun olmasına dikkat edilmelidir. Çok rahat ve yumuşak bir koltuk, kanepe veya yatak üzerinde uzanarak, yatarak çalışma öğrencinin ağırlaşmasına neden olabilir.
b.2) Çalışma masasının karşısına veya öğrencinin göz hizasına gelecek şekilde, dikkat dağıtıcı, hareketli veya sabit materyal (afiş, resim, oyuncak gibi) yerleştirilmemelidir.
b.3) Çalışma ortamı gürültüden, müzik veya TV sesinden arındırılmalıdır. Müzik, TV , bilgisayar oyunları ve telefon konuşmaları, ders çalışma aralarında ya da ders sonunda öğrencinin kendisine verdiği ödül olarak kullanılmalıdır.
b.4) Çalışma ortamı sık sık havalandırılmalıdır. Öğrenci, dikkatinin dağıldığını ya da hayaller kurma eğilimine girdiğini hissettiği anda odayı havalandırmalı, basit küçük benden ve solunum egzersizleri ile dikkatini yeniden toplamalıdır.
b.5) Çalışma ortamındaki ışığın konumuna ve ısıya dikkat edilmelidir. Öğrencinin kullandığı ışığın görmeyi engelleyecek veya gözlere zarar verebilecek düzeyde olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca ortamın ısısı da yine öğrenciyi rahatsız etmeyecek düzeyde tutulmalıdır.
b.6) Öğrenci ders çalışma öncesinde hafif gıdalar almalıdır. Aşırı tokluk veya açılık, ders çalışmayı engelleyen önemli etmenlerdir. Bunun yanında ders esnasında aşırı olmamak kaydıyla şekerleme veya elma yemek faydalı olacaktır.
b.7) Uyku düzeni de önemli bir etken olarak görülmektedir. Çünkü dinlenmiş bir zihne alınan bilgiler daha kalıcı olacaktır. Düzenli bir uyku ile (en az 4 saat) unutma oranı düşecektir.
b.8) Çalışma süreleri en az yarım saat, en fazla bir saat olarak ayarlanmalı, her bir saatte yaklaşık on dakika ara verilmelidir. Bu aralarda başka bir dersin ön hazırlığı yapılabilir. Öğrenci çalışma ve dinlenme zamanını planlamalı ve belli bir disiplin içinde çalışmalıdır.
c) Ders çalışmaya öncelikle, okulda o gün öğrenilen konular gözden geçirilerek başlanmalı, ders sırasında alınan notlar temize çekilmeli ve ödevler yapılmalıdır. Bu çalışma tarzı, öğretmen tarafından verilen bilgilerin pekişmesini, sınavlara daha kısa zamanda hazırlanılmasını, daha sonraki günler görülecek derslere hazırlıklı gidilmesini sağlayacaktır. Ayrıca yılsonu ve ara ödevlerinin zamanında yapılması, sınav zamanı ortaya çıkacak sıkışıklığı önleyecektir. Unutulmamalıdır ki son dakikada yapılan çalışmalar eksik kavramaya ve sınavlarda düşük not alınmasına neden olmaktadır.
d) Başarısız olunan ders ve konuların, yazılı ve sözlü sınav sorularının yeniden incelenip değerlendirilmesi ve doğru cevapların öğrenildiğinden emin olunması etkin öğrenmeye yardımcı olacaktır. Bir konu sadece bir kitaptan değil, başka kaynaklardan da yararlanılarak tekrar edilmelidir. Anlaşılmayan noktalar öğretmenlere vakit geçirmeden sorulmalıdır. Sorun ya da problem çözümlerinde rakamların değiştirilerek tekrar tekrar çözülmesi bilginin kalıcılığını artıracaktır.
e) Zamanın kısıtlı olduğu sınav dönemlerinde okuma parçalarının baştan sona tekrar tekrar okunmaması için ilk okumada önemli noktalar işaretlenmeli ve bu kısımlar çalışılmalıdır.
f) Unutma, en fazla, tekrar yapılmadan geçen ilk 24 saat içinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle, dersler ve özellikle yeterince anlaşılmamış konular bu süre içinde tekrar edilmeli ve akılda kalıcı, günlük yaşantıya uyarlanabilen ilişkilendirmelerden yararlanılmalıdır.
g) Çalışılan konu birkaç kez okunmalı, okunanlar yazılarak pekiştirilmeli, küçük özetler hazırlanmalıdır. Öğrenci, kaynağı veya ders notlarını göz önünden kaldırarak kendi kendini sınava tabi tutmalı, unutulan yerleri kaynağa başvurarak tekrar etmelidir.