Sendikalı olduğu, işten çıkarılan tekstil işçisi Dilek Türker, işe iade davasını kazandı. Türker, kararın kesinleşmesinin ardından 6 gün içerisinde işe başlatılmazsa da iş ilişkisi devam edecek. Ücret ve diğer hakları, sendika yöneticiliği devam ettiği sürece ödenecek.
Hastaneye gitti atıldı
Dilek Türker, yaklaşık iki yıldır makine operatörü olarak çalıştığı Y Momentum Tekstil Şirketi’nden, 14 Ekim 2015’te çıkarıldı. Fabrikada, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası yöneticisi ve işyeri temsilcisiydi. Bakırköy 22. İş Mahkemesi’nde işe dönüş davası açan Türker, 12 Ekim’de rahatsızlanarak hastaneye gittiğini, bu olayın hemen ardından hiçbir gerekçe bildirilmeden sözlü olarak işine son verildiğini belirtti. İşyeri avukatı mahkemeye sunduğu yanıt dilekçesinde, Türker’in izinsiz işe gelmediğini, sözlü olarak uyarıldığı halde savunma vermediğini, performansının diğer çalışanlarınkinden çok düşük olduğunu ifade ederek davanın reddini istedi.
Çıkarma son çare olmalı
Mahkeme 14 Aralık 2016’da davayı karara bağladı. İşverenin iş akdini fesih konusundaki keyfi kararlarının yargı denetimine tabi olduğunu belirten yargıç, “İstenen hedefe fesihten başka bir yolla ulaşmak mümkünse, fesih için geçerli nedenden söz edilemez. Fesih son çare olmalıdır” dedi. Türker’in sendika yönetim kurulu üyesi olduğuna da dikkat çeken yargıç, Türker’e fesih bildiriminin yapılmadığını, işyerindeki performans raporlarının dosyaya sunulmadığını, feshin son çare olma ilkesinin uygulanmadığını ifade etti.
Karar kesinleşti
İşyerinde sendika üyesi iki işçinin daha çıkarıldığına dikkat çekerek Türker’in işe iadesine karar verdi. Türker, kararın kesinleşmesinin ardından 6 gün içerisinde işe başlatılmazsa, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilecek. Ücret ve diğer hakları, sendika yöneticiliği devam ettiği sürece ödenenecek. İşverenin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’ne yaptığı itiraz başvurusu reddedildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi de Mart 2018’de kararı onadı. Türker’in avukatı Zeycan Balcı, kararı gazetemize şöyle değerlendirdi: “İşyerinde Toplu İş Sözleşmesi henüz imzalanmamıştı. Sendikalı işçiler örgütlenmeye çalışırken Dilek işten çıkarıldı. Açtığımız işe iade davasında alınan karar bugün çok önemli bir noktada duruyor. Birincisi, 6356 sayılı Sendikalar Yasası’nın 24. ve 25. maddeleri gereğince tüm sendikaların yönetici ve temsilcileri, küçük büyük sendika ayrımı olmaksızın, toplu iş sözleşmesi imzalansın imzalanmasın hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın işten atıldıklarında işe iade edilecekler. İki, yönetici oldukları süre boyunca maaşları işveren tarafından ödenmeye devam edecek. Yargıtay , hem küçük sendikaların yöneticilerini hukuk zırhıyla korumuş oldu, hem de Toplu İş Sözleşmesi yapılamayan ve sendikalaşmaya çalışan fabrikalardaki örgütlenme çalışmasının önünü açtı. Bu işçi sınıfı adına büyük bir başarıdır.”