Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri adına Basın-İş Sendikası ile işveren arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca sendika üyesi 257 işçi greve çıktı. İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Genel Müdürlük önüne iki çadır kuran işçiler, grevi burada sürdürüyor.

Cumhuriyet altını, bozuk para, resmi mühür, hatıra para, devlet nişanı, pasoport, nüfus cüzdanı, ehliyet, sigara bandrolü ve kamu kuruluşlarındaki evrakların üretimini yapan Darphane işçisi, toplu iş sözleşmesindeki anlaşmazlıkları gazetemize anlattı. Maaşlar düşük Darphane İşyeri Temsilcisi Ali Şimşek, greve çıkış sebeplerini dört maddede özetledi: "Ücret düşüklüğü", "Kötü çalışma koşulları", "Meslek onurunu zedeleyici durumlar" ve "İşçi sağlığını tehdit." Şimşek, Türk-İş’in Açlık Yoksulluk sınırı ile ilgili araştırmasını hatırlatarak, "Yoksulluk sınırı 3 bin liranın üstünde. Biz Darphane işçileri olarak

Genel Müdürü Saadettin Parmaksız’ın yaklaşık bir ay önce Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Levent Din çer’i işyerine almadığı ortaya çıktı. Dinçer’e herhangi bir gerekçe sunulmazken işçiler şube başkanını yalnız bırakmadı. Din çer, işyerine alınmaması üzerine iş başında olan Basın-İş Darphane İşyeri Baştemsilcisi Turgut Çetin’i aıyor. Durumdan haberdar edilen Çetin, Genel Müdür SEKRETERİ ile görüşüyor. Sekreter Çetin’e, şube başkanının içeri alınmayacağını bildiriyor. Bunun üzerine olayı işçilere anlatan Çetin, işçilerle birlikte alkışlarla Darphane önüne çıkarak, Şube Başkanı Levent Dinçer’e destek veriyor.

İŞÇİ SAĞLIĞI TEHTİD ALTINDA
Fakat bunlardan sadece ağız maskesi takarak korunuyoruz. Havalandırma yetersiz. Terazinin etkilenmemesi için kapı ve pencereleri de açamıyoruz" sözlerini kaydetti. Birçok arkadaşının meslek hastalığına yakalandığını söyleyen Şimşek, "İşyerinde, makinaların gürültüsünden dolayı yüksek nın altında, açlık sınırının üstünde bir ücret istiyoruz" dedi. Darphane’nin kâr eden bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Şimşek, sesle konuşuyoruz" diyen Şimşek, "Bu, günlük yaşamamıza da yansıyor. Evde eşim uyarıyor, ‘Neden sesli konuşuyorsun’ diye. Aramızda işitme sorunları yaşayanlar var" ifadelerini kullandı. KPSS ile gelenler kaçtı İşyeri ustası Orhan Şengül de, düşük ücretlerden yakındı. Şengül, İstanbul gibi bir yerde 1560 liranın yetersiz olduğunu belirterek, KPSS yoluyla Darphane’ye gelenlerin yaşadığı mağduriyeti de anlattı.

Şengül, "Darphane’ye 2004 yılından beri eleman alınmaya başlandı. Arkadaşlar sınava giriyor belli bir puan alıyor. Kendi bulunduğu yerin koşullarına göre burayı değerlendiriyor. Maaşı tatlı gei liyor. Fakat buraya gelince kendisi de bocalıyor. İstanbul’da kiralar yüksek. Bu olumsuzluk, aile ortamına da, iş ortamına da yansıyor" dedi. Bu olumsuzluklardan dolayı iş değiştirenler olduğunu söyleyen Şengül şunları kaydetti: 2004 yılından bu yana KPSS yoluyla Darphane’ye yaklaşık 40 işçi girdi. Bu arkadaşlardan 30’a yakını, maaşları düşük buldukları n için tekrar KPSS’ye girip başka kurumlara geçtiler.

Aramızda hala KPSS’ye hazırlanan arkadaşlarımız var." Bankalara kredi borcu için çağrı Şengül, Darphane’de çalışan arkadaşlarının kredi borçlarının olduğunu da söyledi. Grev süresince kredi ödemelerini durdurmak amacıyla bankalara başvuru yaptıklarını belirten Şengül, bankaların böyle bir inisiyatifi olmadığının kendilerine iletildiğini söyledi. "Aramızda konut kredisi, otomobil kredisi ve farklı kredi borçları olan arkadaşlar var" diyen Şengül, "Bankalardan grev süresince bu kredi ödemelerinin alımını durdurmasını istiyoruz" dedi.

Ust aramasına tepki var Şengül, meslek onurunu zedeleyici uygulamalara maruz kaldıklarını da anlattı. İşyerlerinde üç şekilde arama yapıldığını söyleyen Şengül, bu durumun rahatsızlık yarattığını belirtti. Son iki yıldır bu uygulamaya geçildiğine dikkat çeken Şengül, "İşyerinde üç şekilde arama var. Sabah işe girişte, çay ve yemek paydoslarında ve işten çıkışta. Paydos zamanlarında atölye dışına çıkıyoruz. Atölyeden çıkarken aranıyoruz, bir de ana binadan çıkarken aranıyoruz. Burada ailemizden daha çok birbirimizle zaman harcıyoruz. Aile olmuşuz. Ben aile ortamına girerken neden aranayım? Atölye çıkışında aramaya karşı değiliz. Ama neden ana bina çıkışında aranıyoruz" diye sordu.

Şengül talepleri için şöyle konuştu: "İnsanca yaşayabileceğimiz bir ücret ve insanca çalışabileceğimiz bir ortam istiyoruz. Biz üretiyoruz, bütün var gücümüzle çalışıyoruz, ürettiğimizden hakkımız olan payı almak istiyoruz." BASIN-İŞ SENDİKASI Ali Şimşek "Darphane geçen yıl t milyon lira kâr etti. Bizim istediğimiz 2 bin liralık ücret karşılanabilir" diye konuştu. isçi sağlığı tehdit altında İşyerlerinin işçi sağlığını da tehdit ettiğini belirten Şimşek, "İşyerinde metal tozları mevcut. Asit ve tiner gibi maddelerle malzemelerin teprotesto ediyorlar.

Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Levent Dinçer, kamuda örgütlü sendikalara çağrıda bulundu. Dinçer, hükümet ve Türk-lş arasında yürütülen kamu iş sözleşmesinin bitmediğine dikkat çekerek, "Çaykur ve THY’de yaşananlar, Türk-İş’in buradaki mücadeleleri sahiplenmemesinden dolayı, hükümet ve özel sektördekileri cesaretlendirdi. Biz açlık sınırı altında bir ücrete imza atılmasına karşı çıktık. Ve en son Amcor grevinde bu mesajı özel sektöre verdik. Şimdi de Darphane’de açlık sınırı altında dayatılan ücrete karşı çıkıyoruz. Burada bir grev başladı. Bu grev, genele yayılması lazım. Kamudaki tüm sendikalara çağrımız var.

Üyelerine sahip çıksınlar ve Darphane ile başlayan grevi büyütelim" dedi Türk-lş yönetimini de eleştiren Dinçer, "Türk-lş, işçiye yüzünü dönsün. Suskun kalmasını hazmedemeyiz. Darphane işçileri örnek oldu. Bu grevi genele yayılması gerekiyor. Başta Türk-lş grevi sahiplenmeli. Tabii bu yönetimle nasıl yüzünü işçiye döner, bu tartışılır. Türk-lş grevlerde, eylemlerde işçinin yanında durmadığı gibi, medya önünde de iş cinayetleri, işten çıkarılan işçilerle ilgili tek kelime ses çıkarmadı. Biz grevlere sahip çıkan ve işten atılmalara başkaldıran Türk-lş istiyoruz" diye konuştu.